Home / Genel / Hikaye / Hikaye Nedir? Hikaye Hakkında Bilgiler

Hikaye Nedir? Hikaye Hakkında Bilgiler

Hikaye Nedir? Hikaye Hakkında Bilgiler

Hikaye Nedir?

Hikaye’nin Unsurları Nelerdir ?

Hikaye’de Plan

Hikaye Çeşitleri

Hikaye ile Masal Arasındaki Fark Nedir?

Hikaye ile Roman Arasındaki Farklar Nedir?

Hikaye Yazarken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hikayenin Anlatım Tarzı Nasıldır?

Yaş Aralığına Uygun Hikayeler Nasıl Seçilmelidir?

1. Okul Öncesi Hikayeler (3-6 yaş) 

İlköğretim Birinci Devresi (6-9 yaş) 

İlk Gençlik Devresi (10-14 yaş) 

Hikayelerin Çocuklara Etkisi 

Hikaye Nedir?

1- Bir olayın sözlü ya da yazılı olarak anlatılması.

2 –Öykü.

3- Aslı olmayan söz, olay şeklindedir.

Öykü ya da hikaye, gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa, düz yazı şeklindeki anlatıdırhikaye

Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatı türlerinden ayrılır.

Öyküde, olayın geçtiği yer sınırlı, anlatım özlü ve yoğundur. Karakterler belli bir olay içinde gösterilir. Bu karakterlerin de çoğu zaman sadece belli özellikleri yansıtılır. Konu tümüyle düş ürünü olabilir, ya da son derece gerçekçidir. Genellikle ironik bir rastlantı yoluyla oluşturulan özel bir an üzerindeki yoğunlaşma sürpriz sonlara olanak verir.

Eski Yunan’daki fabl ve kısa romanslar, Binbir Gece Masalları öykünün habercileridir. Ama öykü ancak 19. yüzyılda romantizm ve gerçekçilik akımlarının psikolojik travma psikolojik ve metafizik sorunları öykülerinde masalsı bir anlatımla yansıttılar.

Rusya’da Gogol, Dostoyevski, Turgenyev ve Çehov’un öyküleri, öykü türünün edebi eserler arasında sağlam bir yere oturmasına büyük katkı sağlamıştır. Bilinen ilk öykü örneği ise İtalyan yazar Giovanni Boccaccio’nun Decameron adlı eseridir. eser temel olarak 1348 yılında İtalya da ortaya çıkan bir veba salgınını konu alır.10 gün boyunca anlatılan 100 öyküden oluşur. Mutluluklar, kadın erkek ilişkileri, gönül yaraları, yerinde verilen yanıtlar, çıkar peşinde koşan din adamları öykülerin başlıca konularını oluşturur.

Türkiye’de öykü ya da hikaye kavramı diğer yeni türler gibi Tanzimat’tan sonra edebiyatımıza girmiştir. Öykünün bizdeki ilk gerçek temsilcisi olarak Ömer Seyfettin’i görmek mümkündür. Falaka,Başını Vermeyen Şehit,Pe’de hikayeciliğin gelişmesine çok büyük katkı sağlamıştır. Ayrıca Sait Faik Abasıyanık’ta Türk öykücülüğünün önemli temsilcilerinden biridir. Toplumun problemlerine değil bireyin toplum içindeki sorunlarına yönelen yazar, öykülerinde çoğunlukla kendisinden yola çıkıp bireyler hakkında yazarak insan gerçeğini anlamaya çalıştı. Çoğunlukla şehirli alt sınıfın hayatını yazan Abasıyanık, balıkçı, işsiz, kıraathane sahibi gibi karakterleri anlattı. İnsanların yaşama biçimlerini, isteklerini, tasalarını, korkularını ve sevinçlerini irdeleyerek, toplum meselelerinden çok “insanı ele alan sanatçılar” sınıfında yer aldı.

Hikaye’nin Unsurları Nelerdir ?

1- Olay: Hikayede üzerinde söz söylenen yaşantı ya da durumdur.

2- Kişiler: Olayın oluşmasında etkili olan ya da olayı yaşayan insanlardır.

3- Yer: Olayın yaşandığı çevre veya mekandır.

4- Zaman : Olayın yaşandığı dönem, an mevsim ya da gündür.

5- Dil ve Anlatım : Hikayenin dili açık, akıcı ve günlük konuşma dilinden farklı olarak, etkili sözcük, deyim, atasözü ve tamlamalarla zenginleştirilmiş güzel bir dil olmalıdır.

Hikaye’de Plan

Hikayenin planı da diğer yazı türlerinde olduğu gibi üç bölümden oluşur; ancak bu bölümlerin adları farklıdır. Bunlar:

1- Serim: Hikayenin giriş bölümüdür.Bu bölümde olayın geçtiği çevre , kişiler tanıtılarak ana olaya giriş yapılır.

2- Düğüm: Hikayenin bütün yönleriyle anlatıldığı en geniş bölümdür.

3- Çözüm: Hikayenin sonuç bölümü olup merakın bir sonuca bağlanarak giderildiği bölümdür.

Ancak bütün hikayelerde bu plan uygulanmaz , bazı öykülerde başlangıç ve sonuç bölümü yoktur. Bu bölümler okuyucu tarafından tamamlanır.

Hikaye Çeşitleri

Hikaye, hayatın bütünü içinde fakat bir bölümü üzerine kurulmuş derinliği olan bir büyüteçtir. Bu büyüteç altında kimi zaman olay bir plan içinde , kişi, zaman, çevre bağlantısı içinde hikaye boyunca irdelenir. Kimi zaman da büyütecin altında incelenen olay değil, hayatın küçük bir kesiti, insan gerçeğinin kendisidir Bu da öykünün çeşitlerini oluşturur. Hikaye çeşitleri şunlardır:

1- Olay ( Klasik Vak’a ) Hikayesi: Bir olayı ele alarak, serim, düğüm, çözüm planıyla anlatıp bir sonuca bağlayan öykülerdir. Kahramanlar ve çevrenin tasvirine yer verilir Bir fikir verilmeye çalışılır; okuyucuda merak ve heyecan uyandırılır. Bu tür, Fransız yazar Guy de Maupassant ( Guy dö Mopasan) tarafından yaygınlaştırıldığı için “Mopasan Tarzı Hikaye” de denir.

Bu tarzın bizdeki en önemli temsilcileri: Ömer Seyfettin, Refik Halit Karay, H. Rahmi Gürpınar ve R. N. Güntekin’dir..

2- Durum ( Kesit ) Hikayesi: Bir olayı değil günlük yaşamın her hangi bir kesitini ele alıp anlatan öykülerdir Serim, düğüm, çözüm planına uyulmaz Belli bir sonucu da yoktur. Merak ve heyecandan çok duygu ve hayallere yer verilir; fikre önem verilmez, kişiler kendi doğal ortamlarında hissettirilir. Olayların ve durumların akışı okuyucunun hayal gücüne bırakılır.

Bu tarzın dünya edebiyatında ilk temsilcisi Rus yazar Anton Çehov olduğu için “Çehov Tarzı Hikaye” de denir.

Bizdeki en güçlü temsilcileri: Sait Faik Abasıyanık, Memduh Şevket Esendal ve Tarık Buğra’dır.

3- Modern Hikaye: Diğer öykü çeşitlerinden farklı olarak, insanların her gün gördükleri fakat düşünemedikleri bazı durumların gerisindeki gerçekleri, hayaller ve bir takım olağanüstülüklerle gösteren hikayelerdir.

Hikayede bir tür olarak 1920’lerde ilk defa batıda görülen bu anlayışın en güçlü temsilcisi Fransız Kafka’dır Bizdeki ilk temsilcisi Haldun Taner’dir. Genellikle büyük şehirlerdeki yozlaşmış tipleri, sosyal ve toplumsal bozuklukları , felsefi bir yaklaşımla, ince bir yergi ve yer yer alay katarak, irdeler biçimde gözler önüne serer.

Hikaye Yazarken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Hikayeler, kısa olmak zorunda olduğu için konuyu anlatış tarzı çok önemlidir. Hikaye’nin anlatıcısı, birinci tekil kişi yada üçüncü tekil kişi olabilir. Her iki yönteminde bazı avantaj ve dezavantajları mevcuttur.

Birinci tekil kişinin ağzından anlatılan hikayeler duyguların okuyucuya yansıtılması açısından avantajlıysa da; olayları tek kişinin bakış açısından anlatacağından kimi zaman elverişsiz olacaktır.

Bununla birlikte üçüncü tekil kişinin ağzından anlatılan hikayeler de olayın bütününün okuyucuya yansıtılması; okuyanı hikayede anlatılmakta olan olayın içinde çekmesi açısından daha avantajlıdır. Üçüncü tekil kişi olayı gördüğü gibi anlatır.

En uygun olanı hikayedeki olayların mı; yoksa duyguların mı ön planda olduğuna göre bir seçim yapılması olacaktır.

Hikaye yazarken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise, hikayede geçen olayların okuyucunun gözünde canlandırılabilmesidir. Okuyucu hikayeyi okurken, kendini film seyreder gibi hissedebilmelidir. Bu özellikle görselliğin ön plana çıktığı günümüzde daha da büyük öneme sahiptir. Olayı gözünde canlandırabilen okur, hikayeyi okumaktan zevk alır ve sıkılmaz.

Hikaye’nin dili de oldukça önemlidir. Okuyucuyu sıkmamak için uzun cümlelerden kaçınılmalı, olayları anlatırken birkaç kelimeyle okuyucunun olayı kafasında canlandırabilmesi sağlanmalı; uzun tasvirler yerine aynı etki, vurucu birkaç kelime ile sağlanmalıdır. Sıfat yerine kullanılacak imgeler bunu kolaylaştıracaktır.

Hikaye kahramanlarını konuştururken, çok fazla ‘öyle dedi’, ‘böyle dedi’ demekten kaçınmak gerekir. Bu akıcılığı bozacaktır. Bunun yerine konuşmaların, tırnak işaretleri yardımıyla ayrılması konuşmaları daha akıcı hale getirecektir.

Özetle, yazar olayı anlatmaktansa; göstermeyi tercih etmelidir !

Hikaye ile Masal Arasındaki Fark Nedir?

  • Hikayelerde tekerlemeler ve kalıplaşmış ifadeler kullanılırken, masallarda bu unsurlara yer verilmez.
  • Masallar nesir,  halk hikayeleri manzum – nesir karışıktır.
  • Masal olağanüstü olaylar ve kişiler üstüne kurulur, hikayeler genellikle olayları ve kişileri hayattan alır.
  • Masallarda aşk, ölüm, hasret, yoksunluk ya da haksızlık temaları bulunmaz. Hikayelerde bu konulardan yararlanılır.
  • Masalda milli ve dini motifler bulunmaz, hikayelerde ise kısmen yer alır.
  • Masal kişileri her çağda ve her yerde yaşayabilir. Hikayedeki kişiler ise sosyal durumları ve kimlikleri ile az çok bilinir.
  • Hikayeler masallara göre daha gerçekçi mekanlarda geçer. Masallar tamamen hayal ürünü konumlarda bulunabilir.
  • Hikayelerde zaman kavramı tahmin edilebilir bir unsurdur.
  • Masalda hızlı ve kısa bir anlatım tekniği vardır. Masalın kurmaca olduğu başından söylenir. Hikayeler gerçekliğe daha yakındır.

Hikaye ile Roman Arasındaki Farklar Nedir?

  • Hikâye kısa ve orta uzunlukta bir yazı türüdür. Roman ise uzundur.
  • Hikâyede kişi sayısı azdır. Romanda kişi sayısı fazladır.
  • Hikâye olayların sebebini araştırmaz. Roman ise ele aldığı konuyu, bir mesele haline getirir.
  • Hikâye tek konu üzerine kurulur. Roman tek bir konuyu bölerek, başka kişilere bağ kurarak geniştirir.
  • Hikâye tek boyutludur, roman ise çok boyutludur.

Hikayenin Anlatım Tarzı Nasıldır?

Hikayelerde birçok anlatım teknikleri kullanılmaktadır. Olaylar, kişiler, varlıklar okuyucuya doğrudan sunulur. Hikayenin anlatıcısı okuyucu ile eser arasına girmez. Bu teknikte kişilerin konuşmaları ve hareketleri yansıtılarak okuyucunun kendisini, eserin kurmaca dünyasında hissetmesi sağlanır.  Bu teknikler, Gösterme tekniği; diyalog, iç konuşma veya bilinç akışı şeklinde olabilir:

  1. Diyalog teknikleri, kahramanların karşılıklı konuşmalarına dayanan anlatım tekniğidir. Kahramanlar, sosyal statülerine uygun biçimde konuşturulur.
  2. İç konuşma (iç monolog) tekniği,  karakterin duygularının ve düşüncelerinin, mantık sırasıyla, karakterin ağzından olduğu gibi anlatılmasıdır. İç konuşma tekniğinde, kahramanın duygu ve düşünceleri sesli düşünme şeklinde yansıtılır. Bu anlatım tekniğinde kahraman, karşısında biri varmış gibi kendi kendine konuşur. Bu teknik, karakterin iç dünyasının okuyucu tarafından anlaşılmasında çok önemli bir yer tutar.
  3. Bilinç akışı tekniği, kişilerin duygu ve düşüncelerini, herhangi mantıki bir bağ ve gramer kuralı endişesi taşımaksızın, düzensiz bir şekilde ve çağrışım ilkesi paralelinde doğrudan doğruya okuyucuya aktarmaktan ibarettir. Kişilerin iç dünyaları, o kişilerin kendi kendilerine konuşmaları şeklinde verilir. Yazar, okuyucuyu kahramanın iç dünyası ile baş başa bırakmayı hedefler. Bilinç akışı ile iç konuşma tekniği genellikle iç içe kullanılır.
  4. Geriye dönüş tekniği, hikaye anlatıcısı olayı içinde bulunduğu şimdiki zamandan alıp karakterin geçmişine ya da olayın meydana geldiği zamana gider. Kişiler ve olaylar hakkında bilgi verilirken kullanılabilmektedir. Geriye dönüş tekniği merak uyandırma, kahramanların ruhsal ve fiziksel durumlarının daha iyi çözümlenmesinde, olayların nedenlerinin açıklanmasında yazara büyük yarar sağlamaktadır.

Yaş Aralığına Uygun Hikayeler Nasıl Seçilmelidir?

Hikaye, her yaştan insan için önemlidir. Ancak çocuk için vazgeçilmez bir olgudur. Çocuğun öykü yoluyla eğitimini sağlamak, onlara istenilen davranışları kazandırmak en kestirme yoludur. Günümüzde hikaye, bir hayat tarzı hâline gelmediği veya aileler öykünün önemini yeterince fark edemediği için, çocukların gelişiminde karşılaşılan olumsuzluklarda hikayenin yapıcı gücü ve rolü anlaşılamamaktadır. Çocuklar için yaş gruplarına göre hikayeler şu şekildedir;

Okul Öncesi Hikayeler (3-6 yaş) 

Okul öncesi yaş grubuna dahil çocukların en önemli özelliği bir hikaye metnini, okunmasının yanında, kendilerinin de hikayede anlatılan olayı yaşamak istemeleridir. Hikayelerde anlatılan olay, çocukların yalnızca duygularına hitap etmemeli, onların gözlediği ve yaşadığı olaylardan seçilmelidir.

Okul öncesi yaş grubu için yazılan hikaye metninde  kullanılacak görsel malzemeler özenle seçilmelidir. Bu tasarımlar, resim, çizim ve fotoğraflar abartıdan uzak ve doğal bir yapıya sahip olmalıdır. Okul öncesi yaş grubu için önemli olan çocuğun kendi hayal dünyasını da kullanması ve olayın içerisinde kendisini hissetmesidir. Çocuklara hikayeleri sevdirmek, onları anlatılan olayın içine çekmek için, aşırılıklardan uzak durulmalıdır. Çünkü, bu yaş grubu çocuklarında her zaman bir denge arayışı hakimdir.

İlköğretim Birinci Devresi (6-9 yaş) :

İlköğretim birinci devresi yaş grubu eğilimleri içten dışa doğru çevreleriyle daha uyumlu bir ilişki kurma arzusu içinde oldukları görülür. Paylaşımcı ve paylaştırıcı özellikleri ön plana çıkmaya başlar. Etrafında olup bitenleri, nedenleriyle öğrenmek ve kendince bir sonuca ulaşma arzusu içinde olan çocuk, sadece gözlemci değil, aynı zamanda katılımcıdır. Bu sebeple bu yaş grubu çocuklar için yazılan hikayelerin metinlerinde bu özellikler dikkate alınmalıdır. Yazılan hikayelerin çocukların yaş seviyesine uygun olmakla  birlikte, kurgusu sağlam olmalı, gereğinden fazla abartılardan ve çocuksu anlatımlardan uzak durulmalıdır.

İlk Gençlik Devresi (10-14 yaş) :

İlk gençlik devresi yaş grubundaki çocuklar büyüklere yönelik hikaye metinleri ile çocuk hikayeleri arasında köprüdürler. Diğer yaş grubuna bağlı çocuklarda hikayeler genellikle hayal ürünü iken, bu yaş grubuna yönelik hikayeler daha gerçekçidir. Çocukların genel psikolojik özellikleri de dikkate alındığında, değişken bir ruh yapısına sahip oldukları için kimi zaman olgun kimi zaman çocuksu davranışlara sahip olabilirler. Bu yaş grubundaki tutarsızlıkların sık görülmesi, onlara yönelik yapılan her türlü eğitim faaliyetlerinin özenli olmasını gerekli kılmaktadır. Çocuklar kendi yaptıkları işlerin beğenilmesini isterler. Okudukları öykülerin büyükler tarafından beğenilerek okunmasından mutluluk duyarlar.

Hikayelerin Çocuklara Etkisi 

Hikayelerin çocuklar için faydaları şöyledir;

Hikayeler çocukların okuldaki akademik başarılarına katkı sağlar, çocukları iyi bir dinleyici yapar, çocukların sözel becerilerini geliştirir, çocuklara çeşitli erdemler aşılar. çocukların hayal dünyasını geliştirir.çocukların hafızasını geliştirir.

Çocukların doğduğu günden itibaren gördüğü, duyduğu, deneyimlediği her şey onlara hızlı bir öğrenme zenginliği sağlar. Tecrübe ettikçe hayatı anlamlandırmaya başlarlar. Neyin doğru neyin yanlış olduğuna ilk olarak anne-babadan aile içinde tepkilerle karar verir. Anne-babalar ise çocukların gelişimine etkili kaynaklardan yardım alırlar. Bu kaynaklar çocuk hikayeleri, masallar, oyuncaklar, çizgi filmler ve romanlar olabilir. 

Kaynak: https://secmehikayeler.com/

hikaye, Hikaye Nedir, Hikaye’nin Unsurları Nelerdir, Hikaye’de Plan, Hikaye Çeşitleri, Hikaye Yazarken Dikkat Edilmesi Gerekenler, hikaye oku, hikaye okuma, hikaye arşivleri, hikaye örnekleri, hikaye okumak, öykü, öykü ve hikaye, hikaye siteleri, hikaye sitesi, hikaye okuma sitesi, hikaye yazma sitesi, hikayelerin çocuklara etkisi, Hikaye ile Masal Arasındaki Fark Nedir,Hikaye ile Roman Arasındaki Farklar Nedir, Hikayenin Anlatım Tarzı Nasıldır, Yaş Aralığına Uygun Hikayeler Nasıl Seçilmelidir, 1. Okul Öncesi Hikayeler (3-6 yaş), İlköğretim Birinci Devresi (6-9 yaş), İlk Gençlik Devresi (10-14 yaş), Hikayelerin Çocuklar için Etkisi Nedir?

Check Also

Hikayelerin Çocuklara Etkisi 

Hikayelerin Çocuklara Etkisi  Hikayelerin çocuklar için faydaları şöyledir; Hikayeler çocukların okuldaki akademik başarılarına katkı sağlar, …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir